Romatolojik Hastalıklar Nelerdir?

Romatolojik hastalıklar, vücudun kaslarını, eklemlerini, kemiklerini, tendonlarını ve bağ dokusunu etkileyen bir grup rahatsızlıktır. Bu hastalıklar, otoimmün, dejeneratif ve inflamatuar süreçlerden kaynaklanabilir. Romatolojik hastalıkların ülkemizde en çok görülenleri, romatoid artrit (iltihaplı eklem romatizması), fibromiyalji (kas romatizması), FMF (ailevi akdeniz ateşi), psöriazis (sedef), akne rozasea (gül hastalığı), Haşimoto tiroiditi, ankilozan spondilit, lupus, skleroderma, gut, polimiyozit ve Behçet gibi hastalıklar sayılabilir.

 

Romatolojik Hastalıklar ve Fibromiyalji

Romatoloji Hastalıklarının Belirtileri Nelerdir?

Romatolojik hastalıkların belirtileri olarak genellikle ağrı, sertlik, şişlik, kızarıklık ve hareket kısıtlılığı gibi ortak semptomlardan bahsedilebilir. Bu hastalıkların belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve hastalığın türüne bağlı olarak değişebilir. Örneğin, romatoid artrit gibi inflamatuar hastalıklarda genellikle eklemlerde simetrik ağrı, şişlik ve sertlik görülürken, fibromiyaljide ağrı ve sertlik daha çok tüm vücutta yaygın bir şekilde hissedilir. Behçet hastalığında, damar cidarı etkilenir ve buna bağlı olarak deri ve mukozalarda ülserler, göz dibinde yaralar ve görme kaybı söz konusudur. Yine tutulan bölgelere göre farklı belirti ve şikayetler farklılık gösterebilir.
Romatolojik Hastalıkların Tedavisi

Romatolojik hastalıkların tedavisi genellikle hastalığın türüne, semptomların şiddetine ve hastanın bireysel durumuna bağlı olarak belirlenir. Tedavi genellikle multidisipliner yaklaşımı gerektirir ve ilaçlar, fizik tedavi, egzersiz, beslenme düzeni ve yaşam tarzı değişiklikleri gibi çeşitli yöntemleri içerir. Ayrıca, bazı durumlarda cerrahi müdahaleler de gerekebilir.

 

Kolay Randevu al

Fibromiyalji Nedir ve Belirtileri Nelerdir?

Fibromiyalji, kronik yaygın kas ve iskelet sistemi ağrısı ile karakterize romatizmal bir hastalıktır. Genellikle yaygın ağrıya yorgunluk, uyku bozuklukları, dikkat eksikliği ve odaklanma sorunları, baş ağrısı, kabızlık, kadınlarda adet düzensizliği ve duygu durum bozukluğu gibi çeşitli semptomlar eşlik eder. Ağrı ve diğer şikayetler genellikle aylar hatta yıllar boyunca devam eder. Bu hastalar başvurmadık yöntem bırakmaz denerler, yine de etkili ve kalıcı iyilik sağlamak genellikle mümkün olmamaktadır. Fibromiyalji hem hastayı hem ailesini ve çevresini oldukça yoran zor bir durumdur. Genellikle ağrılar yer değiştirir ve sıklığı ve şiddeti artıp azalır. Enerji eksikliği, halsizlik, duygusal isteksizlikler sık görülür. Uykuya dalmakta zorlanılır ve ne kadar uzun uyunsa da genellikle dinç uyanılmaz, gün boyu yorgunluk hali görülür. Sık uyanma uyku kalitesini bozar, zihin fonksiyonlarını yönetmek zorlaşır, odaklanma ve problem çözme yeteneği azalır. Bunların da etkisiyle genellikle dugusal hassasiyet artar, öfke ve ağlama nöbetleri, anksiyete, unutkanlık, baş ağrıları sık görülür. İştah bozulur, bazı yiyeceklere karşı tiksinme, midede yanma, ekşime, hazımsızlık ve kabızlık yada ishal görülebilir. Bunların sonucunda bazı vitamin, minerallerin eksikliği, kansızlık, kilo kayıpları ortaya çıkabilir. Adet düzensizlikleri, bebek sahibi olamama, iktidarsızlık gibi hormonal bozukluklar eklenebilir. Bu durumlar tüm diğer semptomların artmasına ve hastalığın derinleşmesine neden olan bir kısır döngüyü oluşturur. Tedavi temel nedenle birlikte eşlik eden sorunların tümünü içine alacak şekilde planlanmalıdır. Yoğun poliklinik ortamlarda, bütüncül yaklaşılamayabilir. Birkaç tedavi denemesi sonrası tüm bu noktalar göz önünde tutulmadan verilen tedavilerin istenilen etkiyi oluşturamamasından dolayı, hastalar hastalıklarının çözümsüz olduğu düşüncesine kapılabilmektedir.

Fibromiyalji Hastalığının Tedavisi

Fibromiyalji hastalığının tedavisi, kök nedenle birlikte eşlik eden semptomların yönetilmesini gerektirir. Romatizmal hastalıklar genetik kökenli olduğu için, bu durumdan tamamen kurtaracak bir tedavi henüz mümkün değildir. Hastalığın şiddetini azaltmaya ve yaşam kalitesini artırmaya yönelik bütüncül bir yaklaşımla hastalıkla barışık olarak yaşamanın yolları araştırılmaktadır. Tedavilerin ve verilen desteklerin, doğuştan gelen genetik kodları değiştiremediği ancak rahatsızlık vermeden hayatın devam etmesinin hedeflendiği unutulmamalıdır. Yine, hastanın semptomlarına, yaşam tarzına ve tercihlerine bağlı olarak cevap almak farklılıklar gösterebilmektedir.

Fibromiyalji tedavisinde kullanılan bazı yaygın yöntemler şunlardır:

  • İlaç tedavisi: Ağrı kesiciler, antidepresanlar, uyku düzenleyiciler ve sinir sistemi üzerinde etkili ilaçlar, semptomların yönetilmesinde kullanılabilir. Semptomların azaltılması için kullanılan ilaçlara zamanla tolerans gelişebilir ve daha farklı tür veya doz ilacı ayrı veya birlikte kullanmak gerekebilir
  • Fizik tedavi ve egzersiz programları, fibromiyalji semptomlarını yönetmede yardımcı olabilir. Bu programlar, kas gücünü artırabilir, esnekliği artırabilir ve ağrıyı azaltmaya yardımcı olabilir.
  • Stres yönetimi ve psikolojik destek: Fibromiyalji hastaları genellikle stres, anksiyete ve depresyon gibi duygusal zorluklarla mücadele etmekte desteklenmelidir. Stres yönetimi teknikleri, gevşeme egzersizleri ve danışmanlık gibi psikolojik destek yöntemleri, hastaların duygusal iyi oluşunu destekleyebilir. Aile danışmanlıklarınca ailelerin bilgilendirilme ve eğitimleri gerekebilir.
  • Yaşam tarzı değişiklikleri: Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, fibromiyalji semptomlarını yönetmede önemlidir. Bunlar arasında uyku saatlerinin düzenli olması, dengeli beslenmek, stresi azaltmak, düzenli egzersiz yapmak ve sigara ve alkol gibi olumsuz alışkanlıklardan uzak durmak sayılabilir. Seyahate çıkmak, doğa yürüyüşleri yapmak, kamping, uğraşı terapileri, spiritual etkinlikler (manevi destekler) gibi diğer duygusal destekler önerilebilir.

Detaylı Bilgi Al

Romatizmal Hastalıklar ve Fibromiyaljide GETAT, Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamalarının Tedaviye Desteği

Geleneksel ve tamamlayıcı tıp tedavi destekleri kullanılan ilaçların etkinliğinin arttırılmasında, ilaç miktar veya dozunun daha az kullanılabilmesini sağlamakta, hastaların yaşam kalitelerini artırmakta, oldukça büyük bir katkı sunabilmektedir.

En çok tercih edilen tamamlayıcı tedaviler şunlardır:

  • Ozon tedavisi. Ozon uygun yöntem ve dozlarda kullanıldığında yorgunluk ve enerji düşüklüğünü düzeltmekte etkili olabilir. Ayrıca bilinen bir yan etkisi olmaksızın, kortizon kadar etkili olarak aşırı duyarlılık reaksiyonlarını baskılayabilir. Özellikle hastalıkların atak dönemlerinde başvurulabilecek bir destektir. Damar içi uygulamalara ilaveten, bölgesel olarak kas içine veya eklem içine uygulanabilir. FMF gibi hastalıklarda rektal (makattan) uygulama katkı sağlayabilir. Minor hemoterapi yöntemi akne rozasea için önerilebilir.
  • Fitoterapi: özellikle hormonal dengenin sağlanmasında adaptojen bitkiler kullanılabilir. Kabızlık ve mide şikayetlerinin giderilmesinde bir çok doğal yöntemden yararlanılabilir.
  • Aromaterapi, uyku ve duygu durum gibi şikayetlerin yönetiminde, aromatik yağ karışımları fayda sağlayabilir.
  • Homeopati: romatolojik hastalıkların tedavisinde yararlı olabilmektedir.
  • Vitamin mineral tedavileri: beslenme ve bağırsak düzeni bozuklukları vitamin ve minerallerin takviye edilmesini, bazılarının damar yoluyla verilmesini gerektirebilir.
  • Akupunktur, elektro akupunktur, PEMF (Elektromanyetik alan tedavisi) vücudun enerji akışını dengelemek amacıyla başvurulabilecek desteklerdir.
  • Kupa (hacamat), kuru kupa masaj terapisi gibi yöntemleri, ağrı ve kas spazmları gibi semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilir.
  • Mezenkimal kök hücre uygulamaları ve eksozom tedavileri: romatizmal hastalıkların alevlenme döneminde uygulamadan kaçınmakta yarar vardır. Ancak remisyon dönemlerinde, eklem ve cilt gibi dokularda meydana gelen dejenerasyonların tedavisine katkı sağlayabilir.

Unutmamak gerekir ki; romatolojik hastalıklar ve fibromiyalji genetik altyapısı olan kronik bir hastalıktır ve tamamen iyileşme sağlayan bir tedavisi henüz yoktur.Tüm tedavi ve yaşam tarzı yönetimlerinin, semptomların hafifletilmesi, yaşam kalitesinin artırılması, komplikasyonların azaltılması gibi hedefleri vardır.

Yorum Yazın